29 Mayıs 2015 Cuma

Yuvaya Yolculuk …. Adında saklı olan gizemi birlikte her birimiz, doğadaki her bir canlı kendine ait yuvasına kavuşmak için adımlar hayatı… YuVa nedir, neresidir ? Bu soru ile karşılaşan her bir bireyin kendi idrak seviyesine göre vereceği cevaplar da farklılık gösterecektir. YUVA, sözlük anlamına baktığınızda, içinde yaşanılan, yer olabilir mi ? Her bir RUH, dünyaya gelmeden önce yaptığı anlaşmalarla hazır olduğunda önce ANNE rahmini seçer YUVA olarak…. Orada doğal gelişimini tamamlar, ANNE ile birlikte beslenir, hislenir büyür, AN geldiğinde bir başka boyuta, bir başka yaşama gelir dünya boyutunda…. Güzel bir ruh, seçtiği bedende varlığını göstermeye başlar, Kayıtlarında getirdiği her bilgiyi deneyimlemek için heyecanlıdır. Etrafıbda ona rehberlik eden aile bireyleri de anlaşmanın parçası olarak heyecanla bu deneyimin içinde yer alurlar. Farkındalık ve idrak seviyesine göre her birey görevlerini yapabildiklerinin en iyisini yaparlar. Bu güzel ruhun geldiği yerde iyi ya da kötü diye bir tanımlama yoktur. Bu tanımları yeni geldiği dünya da yaşarken duyacak ve anlam veremese de deneyimleyecek… ta ki gerçeği yeniden fark edene dek… Yuva,, insan ırkı için düşünürsek, farklı dönemlerinde farklı isimlerle adlandırılmaktadır. Bebek – Ana kucağı., BABA ile yaşanılan ev ortamı (en klasik deneyim anlamında..) Çocuk – İlk eğitim ve öğretimin başladığı çocuk oyun, eğlence, -bakım ve destek evleri. Yetişkin - Evlilikle gelen bir YUVA anlayışı Yaşlılık - Bir çocuğunun yanı ya da Huzur evi.. ya da, ya da Başladığımız noktaya geldk.. Bir de Güzel Ruha soralım…… Gelen cevap BEN dir..ÖZ’ün ta kendisi.. Gerçek yuvamız Özümüzün ta kendisidir ve Biz yaşam yolculuğumuzda ruhumuzun derinliklerinde onunla beraber gelen Özümüze kavuşmak onunla bir olmak için yolculuk yaparız.. Hiç birimiz bebeklik hallerimizi ve nasıl davrandığımızı hatırlayamayız çoğu kez, sadece hatırlatılırız ve çevremizdeki bebeklerin davranışlarını izleyerek kendi çoculuğumuza döneriz zaman zaman… Fiziksel ve bedensel değişimlerle ruhumuz uyumlu olmaya çalışır. O noktada. Bebek ve güzel ruh uyum içindedir. Bebek emeklemeyi ve yürümeyi deneyimlemeye başladığında asla korkmaz… düşse de kalkar, devam eder, tekrar tekrar dener ve dimdik ayakta durmayı başarır. Sadece kendi bilgisiyle ve cesareti ile bunu yapar… Ve biz yetişkin olduğumuzda da aslında aynı güzel ruha sahibiz.. değişen fiziksel ve bedensel yapımızla zihin matematiğimiz. Burada ruhumuzun değişmediğini biliyoruz. Tek değişen bebek cesaretimizin gizlendiği… Bu yaşam yolculuğunda deneyimlememiz gereken en önemli kavram bebek cesaretimizi yeniden kazanmak.. Düşsek de kalkabileceğimize inanmak.. Kendimize, kendi gücümüze inanmak… Gücümüzün farkına varmak…… Kendi gücümüz… evet gücümüzün farkına varmak….. Nasıl başarabilirim ? Bu konuda sıkça sorulan sorular ve yazılan yazılar var….. Ve her birey okuduğunu ve duyduğunu kendi idrak seviyesine göre anlayacak ve kabul edecektir. İçimizdeki güç, bizi Yaradan’ın bu boyuta gelmeden önce bize verdiği sevgiden oluşur. Bu sevgi, hiç bir koşulu olmayan, olanı olduğu gibi kabul eden ve sisteme koşulsuz inanan güçtür. Bu güç, hal olduğumda biz de öz ile bir oluruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Fatoş Görce Yönetici  ·  16 saat Dalai Lama kişilik testi: Budist felsefesine göre; insan beyni şemsiye gibidir, açıl...