Geçmiş Geçmiştir.
Yaşam bir ömürdür.
Ömür ise bir yolculuk. Başlar, devam eder, devam eder ve devam eder. Bitti
dendiğinde aslında başa dönmüştür.
Ömrümüzün
evreleri, basamakları vardır, tozlu rafları, gizli çekmeceleri, kayıt defterleri ve tüm bunları silecek bir
de silgisi vardır.
Ömrümüzün
geçmişi, bugünü ve geleceği, dünü, şu anı ve yarını vardır. Her kelimesinde
hangi zaman diliminde hissederse kendini, o an gerçekliğini oluşturur kişinin.
Eğer dün ise hissettiği geçmiştedir. Kaybolmuşlarla uğraşıyor, tozlu raflardan
çıkan geçmişin boşluğunda kaybolmuş tüm evrelere yeni form veriyor demektir. Hal
bu ki, geçmiş geçmiştir, şu ana gelmez.
Bir gün, bir
telefon gelir, sen tanımazsın, o seni tanıdığını söyler. Düşünürsün, bu sahne,
ömrünün hangi çekmecelerinden çıkan bir kayıttır? Bu kayıt senin içim gerekli mi, yoksa geçmişin
silinmesi gereken tozlu bir sahnesi mi?
Hatırla bir
silgin var mucizeler yaratan. Temizle tüm
çekmecelerini birer birer. Geçmiş geçmiştir. An şimdidir.
Kayıtlara
geçecek tek bilgi ise sevgidir.
Kayda geçsin.
Sizi seviyorum. Kendimi seviyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder