ENERJİ
MERKEZLERİMİZ
Yedi adet enerji merkezimiz vardır. Çakra
olarak yaygın bilinen enerji merkezlerimizin her birinde yaşamımızda var olan
biri veya birilerinin var olduğunun farkındalığı bize ayna tutar. Bedenimiz de duygularımızın aynasıdır.
Her çakranın ilgili renk, ses ve bezlerinin
yanı sıra rezonansa girmesini sağlayacak anahtar kelimeleri vardır. Bu referans
noktalarını anlamak ve öğrenmek daha yüksek bir fiziksel denge ve şifa
getirecektir.
1.
Kök
Çakra
Renk: Kırmızı
Ses: Lam
Bez: Böbrek üstü bezi
Anahtar
Sözcük: “Sahibim”
Omurgamızın alt kısmında yer alan kök çakramız
genellikle yaşama dair, fiziksel bedenimiz, parasal ve maddi kaynaklar, aidiyet
konuları, barınma isteğiyle ev alma gibi gayrimenkul gereksinimi duymanın yanı
sıra beslenme, ve güvenlik gibi dünyevi konularla ilişkilidir.
Bu çakranın enerjisi bloke olduğunda veya
tükendiğinde yaşamdan kopmuş gibi hissedarız. Bu durumda kendimizi “Bugün tam olarak iyi
hissetmiyorum” veya “Son zamanlarda kendim gibi hissetmiyorum” şeklinde konuşuyor
buluruz. Ayrıca tükenmişlik deneyimleyebilir, aşırı halsiz ve isteksiz hissedebilir,
onay ihtiyacı duyabiliriz.
Kök çakradan sorumlu böbreküstü bezlerininim
görevi, bize yaşama coşkusu ve sevinci vermektir. Ürettiği hormon adrenalindir.
Yaşama coşkumuzu engelleyen olaylar ve kişiler kök çakranızda yerleşir. Bu kişi
ve olayların farkına varmak ve kabul etmek oldukça önemlidir.
Yoga ve dans adrenalinizi canlı tutmak için
önerilen hafif fiziksel eksersizlerdir. Ayrıca, bedenimize saygı duymak ve dış görünüşümüze özen
göstermek de son derece yararlı bir davranış olacaktır
2.
Sakral
Çakra
Renk: Turuncu
Ses: Vam
Bez: Testisler, yumurtalıklar
Anahtar Sözcükler:
“İstiyorum”
Göbeğimizin iki parmak altında yer alan - sakral
çakramız - duygular, istekler, yaratıcılık ve cinsellikle ilişkilidir. Özümüzden
gelen yaratımı dışa aktarılamıyorsa; sakral alanınızda enerjisel blokajlar oluşmuş
demektir. . Aktif olmayan bir sakral çarka, düşük cinsel dürtüler yaşanmasına,
içimize kapanmanıza ve hakkımızda başkalarının ne düşüneceği ile ilgili
endişelere neden olabilir. Eğer gereğinden fazla aktif ise; o zaman da cinsel
anlamda aşırılık, kıskançlık ve mülkiyetçi hissedebiliriz. Bel ağrısı, böbrek sorunları,
kist, miyom gibi sağlık sorunları sakral çakranın dengesi ile ilgilidir. .
Sakral çakramız dengeli olduğunda tutku ve
heyecanla yaşamın tadını çıkarabiliriz.
3. Solar-Plexus
Çakrası
Renk: Sarı
Ses: Ram
Bez: Pankreas, böbrek üstü bezi
Anahtar Sözcükler:
“Yapabilirim'’
Göbek bölgesi ve göğüs kafesi arasında
bulunan solar-plexus çakrası güç, canlılık, öz denetim, öz saygı ve kendine
güveni temsil eder. Burası bütün duyguların ve hislerin kaydedildiği enerji merkezidir.
Yakınlarımıza, kendimize, yaşama gelecek konusunda güvenmiyorsak; dalak ve
pankreas sorunu yaşanabilir. Kabul edemediğimiz, haksızlık olarak değerlendirdiğimiz
davranışlar varsa ve kızgınlıklar yaşanıyorsa, karaciğer sorunu ortaya
çıkabilir. Bunun anlamı solar plexus çakramızın dengelenmesine gerek
olduğudur. . Yaşamımızda güven sorunu
yaşadığımız herkes ve her şey solar plexus çakramıza yerleşir.
Bu çakra dengelendiğinde, kendimize tam
anlamıyla güvenecek ve gücümüzün farkına varacaksınız. Dengesiz olduğunda ise
yargılayıcı, bir şeyleri planlayıp yarıda bırakma eğiliminde, fazla endişeli ve
ruhsal olarak yorgun hissedersiniz. Ayrıca, ülser de dahil mide, dalak ve pankreas problemleri
ile sindirim sorunları sıklıkla görülür.
Bu çakrayı dengelemek için enerji çalışması
önerebiliriz. Renkle tamamlanan nefes çalışmaları da yararlıdır. Affetmek özgürleştirir, Kendimize güvenmek
bizi ve bizden yansıyarak çevremizi de şifalandırır.
4.
Kalp
Çakrası
Renk: Yeşil
Ses: Yam
Bez: Boyun altı bezi
Anahtar Kelimeler:
“Seviyorum’'
Tam kalbimizin olduğu yerde bulunan kalp
çakrası koşulsuz sevginin merkezidir. Şefkat, neşe, denge, ilişkilerde sevgiyi ve şifayı temsil eder. Zihin / vücut ve ruh arasındaki dengeyi
sağladığına inanılır.
Bu çakra, insan kalbiyle ilişkilendirilir. Bu
nedenle her an neşe ve mutlulukla dolu olması önemlidir. Burada duygular o kadar güçlü yayılır ki; meditasyon/dua
anında akan gözyaşları kaçınılmazdır. Bununla
birlikte Kalp Çakrası, geçmiş kırgınlıkların, hayal kırıklıklarının ve duygusal
yaraların yer bulduğu alandır. Kalp
kırıklığı, kalp çakrası alanında blokaj oluşturur. Enerji çalışmalarıyla bu alana ulaşıldığında burada yer alan blokajlar temizlemeye ve şifalanmaya başlayacaktır.. Affetmek enerji akışını düzenleyen oldukça
önemli bir çalışmadır. Özgür kılar.
Bu alanın dengelenmesiyle geçmişe ait sorunlu
duygular şifalanır. Böylece yaşamda neşe ve mutlulukla ilerleme sağlanır. Eğer denge oluşturulamazsa; öfke, kıskançlık
ve çeşitli kalp rahatsızlıkları kapımıza gelebilir.
Kalp Çaktamızı dengelemek affetmekle başlar
ve affetmekle gelişir. Af biraz zaman alabilir. Gereksinim duyduğunuz kadar
zaman ayırdığınıza ve niyet ettiğimizde emin olun gelen şifa enerjisi serbestçe
diğer çakralarınıza da akacaktır. Yanı sıra açık havada olmak ve doğa da zaman
geçirmek de bu bölgeyi dengelemenize yardım edecektir.
5.
Boğaz
Çakrası
Renk: Açık mavi
Ses: Ham
Bez: Tiroid
Anahtar Sözcükler: “Rahat ve kolayca kendimi ifade ediyorum.
Boğaz
bölgesinde yer alan boğaz çakrası iletişim, ses, yaratıcılık ve duru işiti
becerisiyle ilişkilidir. Öncelikle sesini kullanan yaratıcı insanların boğaz
çakraları genellikle aktiftir.
Çok susturulan, haklarını arayamayan, zorla
sabır göstermesi istenen insanlarda boğaz ve tiroid sorunları görülebilir. Bir kişi ya da olay karşısında susmayı seçerek
kendimizi ifade etmiyorsak, o olay ya da kişiyi boğaz çakranızı altın tepside
sunuyoruz anlamına gelir. Bu bir blokajdır.
“Kelimeleri boğazına dizilmek” deyimi tam da bunu anlatmaktadır. Bu durum, boğaz
ağrısı, cilt tahrişi ve kulak enfeksiyonlarına sebep olabilir. Boyun ve omuz
bölgesinde gerginlik ve tutulma da görülmektedir
Bu merkezin dengede ve aktif olması için; hem
kendiniz hem de başkaları için gerçekte olmalıyız. Gerçeği konuşursak, gerçeği işitiriz. Yüksek sesle şarkı söylemek, mırıldanmak ve en önemlisi söyleyecek bir
sözünüz olduğunda açıklıkla söylemek uygulanması gereken davranışlardır.
6.
Üçüncü
Göz Çakrası
Renk: Parlament Mavi
Ses: Om
Bez: Hipofiz bezi
Anahtar Sözcükler: “ Görüyorum”
Hakkında en çok konuşulan çakra olan üçüncü
göz çakrası duru görü, önsezi ve farklı seviyelerde bilinç ile
ilişkilendirilir. Burun köprüsünün hemen üzerinde iki kaşın arasında yer alır. Bu çakra, iç rehberliğinizle ilgili yardımcı
olmak amacıyla boğaz ve taç çakralarınızla yakın çalışır. Hayal gücü çok yüksek olan kişilerde, manevi konularla ilgili olan, medyumluk
üzerine çalışan insanlarda ve aydınlanmış üstatlarda bu çakra açıktır. Kullanmak
isteği kişiye bağlıdır.
Altıncı enerji merkezimiz olarak ele
aldığımızda, bu merkezin dengede
olmaması durumunda; göz yorgunluğu, görme sorunları, endişe, baş ağrıları ve
unutkanlıkla karşılaşılabilir.
7.
Taç
Çakra
Renk: Mor
Ses: Sessizlik
Bez: Beyin epifızi
Anahtar Sözcükler:
“Biliyorum”
“Bin
taç yapraklı lotus” veya “Işık Alıcısı” olarak da bilinen taç çakra başınızın
üzerinde yer alır. Evrenle ve yüksek
bilincinizle bağlantı kurduğunuz merkezdir. Bir başka deyişle bilgelik ve
spirituel iç görü ile olan bağlantınızdır. Taç çakra; ilahi ışığın ve enerjinin alındığı ve tam ve her
anlamda sağlık ve bütünlük için Aura alanımıza yayıldığı alandır.
Tepe çakramız dengede ve aktif olması bizi
enerjik, kendinden emin ve güvende hissettirir. Be denge bize ışık ve enerjiyle
buluşturur ve farkındalığımızı arttırır. Dengele olmadığında ise; içe kapanma, hayal
kırıklığı, depresyon, mutsuzluk hissi veya şüphecilik gelişebilir. Bu merkez, “taç çakra“ ilham kaynağıdır.
Evrensel bilgeliğin derin kaynaklarına erişmeye olanak veren enerji merkezidir.
Bu merkezin kapıları tüm kadim bilgilere açıktır.
Dengede olabilmek ve kalabilmek için, ruhumuza en uygun gelen yöntemle; Dua, meditasyon,
nefes çalışması, yoga, spirituel şifa, akapunktur ve renk çakışmalarımdan en az biri
yardımcı olabilir. Temelde inanç sistemine bağlanırız.
Kısacası kavram ve kişiler ile ilişkiler
hangi duyguya bağlı ise, o duyguyu üreten endokrin bezin sorumluluk alanında
enerjisel blokaj olmakta, zamanla da fiziksel rahatsızlık yaşanmasına neden
olabilir. Bu durumda, her hastalığa karşı yaşamımızda en az bir kişi veya olay
var diyebiliriz.
Üstesinden gelmeniz gereken her duygu için
yaşamınızda görev almış kişilerdir onlar.
Yüksek bütünden baktığımızda ise en değerli öğretmenlerinizdir o
kişiler. Her çakranın dolayısıyla her endokrin bezin sorumlu olduğu bir
farkındalık seviyesi vardır. Bu seviyeleri aştıkça yukarıya doğru yükselir farkındalığımız.
Çakralarımızın arındırılması ve dengelenmesi
için pratik bir yol:
Duşa girdiğinizde, akan suyun şifalandırıcı
beyaz ışıkla dolu olduğunu hayal edin.
Suyun altında ayakta durmaktayken sol elinizi
belinizin altında - kök çakranızda tutun, sonra sağ elinizi önünüze, sakral
çakranızın üzerine koyun (göbeğinizin hemen altı). Sağ elinizle saat yönünün
tersine daireler çizerek enerjiyi taşıdığınızı ve tüm bu çakranızı
arındırdığınızı imgeleyin. Sol elinizi başından sonuna kadar kök çakranızın
üzerinde tutun.
Şimdi sağ elinizi yukarı, solar-plexus
çakranıza (göbeğinizin üstüne) getirin ve bir kez daha enerjiyi saat yönünün
tersine, dairesel hareketlerle hareket ettirmeye başlayın. Aynı hareketi
başınızın üzerinde yer alan taç çakranıza ulaşıncaya kadar diğer çakralar için
de yapmaya devam edin.
Bu basit teknik, arındırıcı ve canlandırıcı
yıkanma ile üzerlerine sadece bir düşünce ve niyet koyarak enerji
merkezlerinizin daha çok farkına varmanızı sağlar ve böylece çakralarınızı
arındırmaya ve dengelemeye yardım eder.
Tüm
Çakralar için Olumlumalar:
“Ben enerjiyim.”
“Evren ilahi ışığı içimden akıyor ve bana rehberlik
ediyor.”
Sevgi ve Işıkla
Fatoş Görce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder