30 Ağustos 2018 Perşembe



Söylediğiniz ve düşündürünüz her şeyin bir olumlama olduğunu hatırlayın. Kelimelerinizin ve düşüncelerinizin pozitif olmasına dikkat edin. Ortaya çıkan tüm negatif düşünceleri fark edin ve bırakın.ü
Kullandığınız kelimelere dikkat edelin.

Hayattan ne alırsanız hayat da sizden onu alacaktır. Dürüst olmayan her şeyden kaçınmalısınız. Bunu gerçekleştirmek zor olabilir. Çünkü bunlar, her zaman çok bariz şeyler olmayabilir. Bir değiştirme işleminde satış görevlisi hata yaptığında dürüst olmamak veya ofisten küçük malzemeler ödünç almak gibi küçük şeyler de olabilir. Veya başkalarından çaldığınız zaman, ilişkiler ve ilgi olabilir. Bunların hepsi aynı şekilde değerlendirilir. Kendinize “ben hayatta iyi şeyler hak etmiyorum, bu nedenle etrafta dolaşıp başkalarından alıyorum" demek gibidir.

Şüjredelim

İstediğiniz şeyler ile ilgili negatif düşünmek "yoksul düşünme" olarak adlandırılır. Berekete ulaşmak için bu düşünce tarzından vazgeçmeniz gerekir. Bunun yerine "Refah Düşünme"ye başlayın. Hayatınıza bakın, her yerde büyük küçük şükredeceğiniz şeyler göreceksiniz: tanıdığınız insanlar, yüzünüzü gülümseten küçük olaylar, çocuklarınız, aldığınız para gibi... Hayatımız şimdiden bereketle dolu ama çoğu zaman bu durumu görmezden gelmeyi tercih ediyoruz. Sahip olduklarınızın farkında olmazsanız hayatınıza hiç bir zaman daha fazla bereket çekemezsiniz. Bu nedenle, her gün hayatınızdaki iyi şeylere şükretmek için kısa da olsa zaman ayırın. Sahip olduğunuz iyi şeylere odaklanıp değer verdiğinizde, hayatınıza daha da fazlasını çekersiniz. Basit, ama gerçek.
Sadece şimdi gücünüz var. Hemen uygulamaya başlayın.

Bereket Olumlamaları

Bu olumlamalar negatif inançlarınızdan kurtulmak  ve yerlerine bilinçaltı seviyede pozitif benlik saygısı koymak için tasarlanmıştır.

BEREKET OLUMLAMALARI

Hayatımın her alanında, büyük Bereketin akışına açığım. Her zaman ihtiyacım olandan fazlasına sahibim. Bereket beni çevreliyor, bereket beni dolduruyor, bereket bana ve içime akıyor. Günüm sınırsız bir neşe, bereket ve sevgiyle dolu.

“Parayı seviyorum. Onu seviyorum. Bilgece, yapıcı ve adil bir şekilde kullanıyorum. Para hayatımda sürekli dolaşıyor. Onu neşeyle bırakıyorum ve katlanarak harika yöntemlerle bana geri dönüyor. Para iyidir, çok iyi. Para bereket yağmurları gibi bana doğru akıyor. Sadece iyi amaçlar için kullanıyorum ve iyi özelliklerim ve zihnimin zenginlikleri için minnettarım.
Bilinçaltı zihnimin sonsuz zenginlikleriyle bir’im. Zengin, mutlu ve başarılı olmak benim hakkım. Para bana özgürce, bol bol ve sınırsız bir şekilde akıyor. Sonsuza kadar gerçek değerimin bilincindeyim. Yeteneklerimi özgürce ortaya koyuyorum. Finansal olarak kusursuz bir şekilde kutsanmış durumdayım ve bu çok güzel!

İçinde bulunduğum sonsuz hayatta her şey mükemmel, bütün ve tam. Beni yaratan güçle bir'im. Evrenin sunduğu bereket akışına tamamen açık ve almaya hazırım. Ben istemeden bütün isteklerim ve ihtiyaçlarım karşılanıyor. İlahi güçler tarafından yönlendiriliyor ve korunuyorum ve benim için yararlı olacak seçimler yapıyorum. Hepimiz için fazla fazla olduğunu bilerek başkalarının başarılarına seviniyorum. Bereket farkındalığımı sürekli arttırıyorum ve bu durum gelirimde sürekli bir artış olarak kendini gösteriyor. Herkesten ve her yerden iyilik alıyorum. Benim dünyamda her şey çok iyi.

Benim bulunduğum sonsuz hayatta her şey mükemmel, bütün ve tam. Hayatım her zaman yeni. Hayatımın her anı yeni, taze ve canlı. Olumlu düşüncemi istediğim şeyleri tam olarak yaratmak için kullanıyorum. Bugün yeni bir gün. Ben yeni biriyim. Farklı düşünüyorum. Farklı konuşuyorum. Farklı davranıyorum. Öteki insanlar bana farklı davranıyor. Yeni dünyam, yeni düşünce tarzımın bir yansıması. Yeni tohumlar ekmek eğlenceli ve mutluluk verici, çünkü bu tohumların benim yeni deneyimlerim olacağını biliyorum. Benim dünyamda her şey yolunda.

Tüm varlığın kaynağı benim. Yaratıcı fikirlerle zenginim. Zihnim yeni, orijinal ve ilham verici düşüncelerle dolu. Benim sunmam gerekenler benzersiz ve dünya bunu istiyor. Tahmin edilemeyecek kadar değerliyim. Dünyanın ihtiyaç duyduğu ve istediği her şeyi fark ediyor ve gerçekleştiriyorum.
Zihnimin armağanları sınırsız ve limitsizdir. Esinlenmiş yaratıcılığımın önünde hiç bir şey duramaz. Yüce Allah'ın dolup taşan yaşam enerjisi gücü, her tür engeli aşarak dünyaya akıyor ve benim aracılığımla herkesi, her şeyi kutsuyor ve bereketini arttırıyor.

Bereket yayıyorum, yaratıcılık yayıyorum, refah yayıyorum, sevgi yayıyorum. Neşe, Güzellik, Huzur, Bilgelik ve Güç yayıyorum. İnsanlık beni arıyor ve ödüllendiriyor. Dünya beni seviyor, Gittiğim her yerde isteniyorum. Takdir ediliyorum. Sunmam gereken şey çok fazla isteniyor. Sunmam gereken şey değerli bir ödül. Vizyonum aracılığıyla dünya berekete kavuşuyor. Duru düşüncem ve kararlı amacım aracılığıyla, mükemmel yeni değerler ifade ediliyor. Vizyonum, güçlülerin vizyonu gibi. İnancım, yenilmeyenlerin inancı gibi. Başarma gücüm sınırsız.

Yüce Allah'ın en büyük kaynağı olan ben tüm zenginlik, tüm güç ve tüm verimliliğim. Şu anda ve şimdiden sonra finansal özgürlüğümü açıklıyorum.

Kendime ve başkalarına karşı dürüst ve açığım.
Hayatı seviyorum ve bereketimi koşulsuz kabul ediyorum.
Hayatta beni sadece iyilik bekliyor.
Bereketimle ilgili bilinçli farkındalığım sürekli artıyor ve bu durum sürekli artan gelirime yansıyor.


Şükürler olsun




SEVGİ  ŞİFANIN  ANAHTARIDIR EĞİTİMİ

 2 tam gün süreli çalışma grubumuza katılan her güzel ruha, yaşamının her alanında kullanabileceği bir anahtar armağan ediyoruz; SEVGİ. 

SEVGİ, bir anahtardır.

Yaşamınızda değişime açılan kapılarınızı açar, olumsuzlukları siler, gölgeleri kaldırır, ruhsal yaralarınızı şifalandırır.

Sevgi IŞIK ‘tır. İçsel ve dışsal karanlıklarımızı gösterir. Bazen bir mum, bazen ay ışığı, bazen güneş, bazen de ilahi aydınlanma ile sarar sizi.

Çalışma grubunda aktarılacaklar:


·Kişilik özelliklerimiz ile kendimizi tanıyacağız.

·Kendimiz ile ilişkilerimizi iyileştireceğiz.

·Sevgi gücümüzü keşfedeceğiz.

·Sevginin şifasını deneyimleyeceğiz.

·Düşüncelerimizin sevgiyle dönüşmesine izin vereceğiz.

·Ruhsal rehberimizle buluşarak, ışığımızla buluşacağız.


Çalışma başlıklarımız:

1. Sana nasıl davranılmasını istiyorsan öyle davran.

2. İnandığın her şey, yaşam gerçeğin olur.

3. Düşüncelerinizin yaratıcı gücü yaşam direksiyonunuzdur.

4. Sevgi doğuştan hakkımızdır.

5. Kendini olduğun gibi kabul et, yaşamın güzelleşsin.

6. Anda kalmak ve geçmişi geçmişte bırakmak özgürleştirir.

7. Sevginizi paylaştıkça şifa kapılarınız açılır, yükselirsiniz.

8. Sevgi şifanın tek anahtarıdır. Kendini sev, yaşamın iyileşsin.

9. İstekli ol, mucizeni yaşamına al.


İlk gün içimizdeki sevgi gücünü yeniden enerji alanımızda görünür hale getirecek ve yükseleceğiz.

Hayatınızda değişim rüzgarları esmeye başlayacak. Ve siz değişirseniz hayatınız değişecek.

İkinci gün ise, yükselen sevgimizle ilahi şifa gücümüzle buluşacağız. İçimizdeki şifa meleğiniz, ilahi rehberinizle iletişimde olabilmek, ikinci anahtarınız olacaktır. Çalışma grubunda dileyen herkese şifa yetilerini bulma ve kullanma pratiğine zaman ayrılacaktır.


Ve İkinci gün:

Hayatınızdaki fiziksel değişimler, ruhunuzda ve enerji alanınızda da değişimlere ışık tutacak. Gerek fizik bedende gerekse ruh bedende dengede olabilmek için neler yapabiliriz? 

Enerji alanımızı ve bizi olumsuz yöneten enerjileri nasıl temizleyebiliriz? 

Çok kolay anlaşılabilir ve uygulanabilir yöntemlerle muhteşem arınma deneyimleyeceğiz. Ve bu arınmayı kendimize ve başkasına nasıl uygulayabiliriz öğreneceğiz.

Işık korumaları ile uygulamalı çalışmalarımız sizi şaşırtmaya devam edecek.

Ve en sonunda içinizdeki şifa gücünü tanıyacak ve şifa yanınızla buluşacaksınız.

Annem, "önce siz kendi kendinizin doktoru olun" derdi ve şimdi ben diyorum ki önce siz kendinizin şifacısı olun, ki zaten öylesiniz.


İki günün sonunda, her katılımcı kendi kendisinin şifacısı olarak çalışmayı tamamlayacaktır. Bu bir kişisel yolculuktur, katılımcı kendi algısı ve ilgisi düzeyinde maksimum faydaya sahip olacaktır.


Diğer bilgiler:

Tarih: 13 – 14 Ekim 2018 Haftasonu

Tam gün; 10.30 – 17:30 

Yemek molası: 13.30- 14.30 

İsteyen katılıcılarımız seçimlerine göre sadece bir gün için kayıt yaptırabilirler. Bütünlüğü yakalamak anlamında sizleri her iki gün de aramızda görmek isteriz.

Çalışma uygulamalıdır.

Katılımcılarıma öneriler:

· Sizi, en sevdiğiniz renkte, en rahat ettiğiniz kıyafetle bekliyoruz.

· Bir gün önce hafif içecek ve yiyeceklerle midenizi sevindirin.

· Bol su için, içtiğiniz suya içmeden önce sevgi sözcükleri söyleyin ve suyunuzu için.

· Sabah erken kalkacağınız için erkenden uykuya gidin ve sabah bizimle buluşmaya gelin. 😊


Ruhsal Rehber

Fatoş Görce

Lisanslı Eğitmen 

YOU CAN HEAL YOUR LIFE –  KENDİNİ SEV HAYATINI İYİLEŞTİRİR

Louise Hay  anısına …    
“ I approve of myself “ - LOUISE HAY

Dear Fatoş Görce,


It is impossible to really love yourself unless you have self-approval and self-acceptance. This means no criticism whatsoever. I can hear all the objections right now.

“But I have always criticized myself.”
“How can I possibly like that about myself?”
“My parents/teachers/lovers always criticized me.”
“How will I be motivated?”
“But it is wrong for me to do those things.”
“How am I going to change if I don’t criticize myself?”

Training the Mind

Self-criticism such as that illustrated above is just the mind going on with old chatter. See how you have trained your mind to berate you and be resistant to change? Ignore those thoughts and get on with the important work at hand!

In the days when my own self-denial was so prevalent, I would occasionally slap my own face. I didn’t know the meaning of self-acceptance. My belief in my own lacks and limitations was stronger than anything anyone else could say to the contrary. If someone told me I was loved, my immediate reaction was, “Why? What could anyone possibly see in me?” Or the classic thought, “If they only knew what I was really like inside, they wouldn’t love me.”

I was not aware that all good begins with accepting that which is within one’s self, and loving that self which is you. It took quite a while to develop a peaceful, loving relationship with myself.

First, I used to hunt for the little things about myself that I thought were “good qualities.” Even this helped, and my own health began to improve. Good health begins with loving the self. So do prosperity and love and creative self-expression. Later I learned to love and approve of all of me, even those qualities I thought were “not good enough.” That was when I really began to make progress.

Exercise: I Approve of Myself

For the next month, say over and over to yourself, “I APPROVE OF MYSELF.”

Do this three or four hundred times a day, at least. No, it’s not too many times. When you are worrying, you go over your problem at least that many times. Let “I approve of myself” become a walking mantra, something you just say over and over and over to yourself, almost nonstop.

Saying “I approve of myself” is a guaranteed way to bring up everything buried in your consciousness that is in opposition.

When negative thoughts come up, such as, “How can I approve of myself when I am fat?” or “It’s silly to think this can do any good,” or “I am no good,” or whatever your negative babble will be, this is the time to take mental control. Give these thoughts no importance. Just see them for what they are — another way to keep you stuck in the past. Gently say to these thoughts, “I let you go; I approve of myself.”

Even considering doing this exercise can bring up a lot of stuff, like “It feels silly,” “It doesn’t feel true,” “It’s a lie,” “It sounds stuck up,” or “How can I approve of myself when I do that?”

Let all these thoughts just pass through. These are only resistance thoughts. They have no power over you unless you choose to believe them.

“I approve of myself, I approve of myself, I approve of myself.” No matter what happens, no matter who says what to you, no matter who does what to you, just keep it going. In fact, when you can say that to yourself when someone is doing something you don’t approve of, you will know you are growing and changing.

Thoughts have no power over us unless we give in to them. Thoughts are only words strung together. They have NO MEANING WHATSOEVER. Only we give meaning to them. Let us choose to think thoughts that nourish and support us.


 Türkçe çevirisi ....

Louise Hay. 

"Kendimi onaylıyorum.” - LOUİSE. HAY

Sevgili Fatoş Görce,

Kendinizi onaylamadığınız ve kabul etmediğiniz sürece kendinizi gerçekten sevmek imkansızdır. Bu herhangi bir eleştiri anlamına gelmez. Şu anda tüm itirazları duyabiliyorum.

"Ama her zaman kendimi eleştirdim.”
"Kendim hakkında bunu nasıl sevebilirim?”
"Ailem / öğretmenler / sevdiklerim her zaman beni eleştirdi.”
"Nasıl motive olacağım?”
"Ama bunları yapmak benim için yanlış.”
"Kendimi eleştirmezsem nasıl değişeceğim?”

Zihin Eğitimi

Yukarıda gösterilen i öz eleştiri cümleleri sadece eskimiş zihin sohbet ile oluyor. Bakın, zeniniz z sizi azarlamak ve değişime  direnç göstermek için nasıl da eğitilmiş. ? Bu düşünceleri görmezden gelin ve eldeki önemli çalışmalarla geçin!

Kendi kendini inkâr etmenin çok yaygın olduğu günlerde, bazen kendi yüzümü tokatlardım. Kendini kabul etmenin anlamını bilmiyordum. Kendi eksik ve sınırlamalarına olan inancın,   aksini söyleyen başka  herkes ve  her şeyden daha güçlüydü. Birisi bana sevildiğimi söyleseydi, acil tepkim " neden? İçimde ne görebiliyor ki? "Ya da klasik düşünce," eğer sadece içimi  bilselerdi, beni sevmezlerdi.” Olurdu.

Tüm iyiliğin, kişinin özünde olanı kabul etmekle ve özünü sevmekle başladığını bilmiyordum. Kendimle huzurlu, sevgi dolu bir ilişki geliştirmek oldukça zaman aldı.

İlk olarak, “iyi nitelikler " olduğunu düşündüğüm küçük şeyleri buldum kendimde. ."Bu bile iyileşmem için yardımcı oldu   sağlığım gelişmeye başladı. İyi sağlık kendini sevmekle başlar. Yani refahı seç, sev, yaratıcı ol ve kendini ifade et. Sonra sevmeyi ve kendini onaylamayı öğrenmiş olursun. Düşündüğüm yeterince iyi nitelikli olmas  bile,   gerçekten ilerleme kaydetmeye başladım.
Egzersiz: kendimi onaylıyorum

 Kendinize tekrar tekrar söyleyin " kendimi onaylıyorum.”

En azından günde üç veya dört yüz kez tekrarlayın. Hayır, bu o kadar çok  değil. Endişe duyduğunuzda, en azından birçok kez sorununuzu gözden geeçirirsinizde. “Ben sadece tekrar tekrar kendine, seninle yaşayan bir mantra, bir şey, neredeyse hiç durmadan  “kendimi onaylıyorum.” Demekten söz ediyorum.

“Kendimi onaylıyorum " demek karşı gelinse dahi, bilincinize gömülü getirmenin garantili bir yoludur.

Negatif düşünceler ortaya çıktığında, Örmeğim; " şişman olduğumda kendimi nasıl onaylayabilirim? Ya da “  iyi bir şey yapabileceğini düşünmek aptalca “ya da” ben iyi değilim" ya da olumsuz gevezeliğiniz ne olursa olsun, zihinsel kontrol  zamanı geldi. Bu düşüncelere hiçbir önem vermeyin. Sadece ne olduklarını görün — sizi geçmişte sıkışmış tutmak için başka bir yol olduğunu fark edim.. Nazikçe bu düşüncelere, " gitmene izin veriyorum; kendimi onaylıyorum.”  deyim.

Bu egzersizi yapmayı düşünseniz bile “"aptalca hissettiriyor", "doğru gelmiyor", "bu bir yalan", "sıkışmış gibi geliyor "veya" bunu yaptığımda kendimi nasıl onaylayabilirim?” gibi zihinsel konuşmalar gelmeye devam edebilir.

Tüm bu düşüncelerin geçmesine izin verin. Bunlar sadece direniş düşünceleri. Onlara inanmayı seçmediğiniz sürece onlar sizin üzerinizde hiçbir güce sahip değildir.

“Kendimi onaylıyorum, kendimi onaylıyorum, kendimi onaylıyorum.” Ne olursa olsun ne olursa olsun, kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, devam et. Aslında, birisi onaylamadığınız bir şey yaptığında kendinize bunu söyleyebildiğinizde, büyüdüğünüzü ve değiştiğinizi göreceksiniz.  

Düşüncelerin bizden bağımsız güçleri yoktur.  Düşünceler bir araya dizilmiş kelimelerdir . Biz bir anlam yüklemediğimiz sürece, hangi kelimelerden oluşursa oluşsun hçbir anlamı taşımaz.  Bu kelimeler biz  anlam veriyoruz. O halde Bizi besleyen ve destekleyen düşünceleri seçelim.

https://youtu.be/bMpFmHSgC4Q


7 Eylül 2017 Perşembe


http://www.haberturk.com/yasam/haber/1618410-beyinde-ararken-bagirsakta-buldu

30 Ağustos 2017 Çarşamba


Albert Einstein’ dan  10 Yaşam öğretisi:



Albert Einstein, 1879 yılında Alman İmparatorluğunda doğdu. Sahip olduğu yetenekleri ve çığır açan buluşları sebebi ile, dahi kelimesi ismi ile eş anlamlı olarak anılmaya başalmıştır. Albert Einstein’ın sözleri ve görüşlerinden, girişimcilik ile ilgili uygulanabilir çıkarımları sizler ile paylaşacağım. Dahi’nin tekniklerini girişimcilikte de kullanabileceğimizi görecek bana hak vereceksiniz.

1. Merakınızın Peşinden Gidin – Güvenin.

Albert Einstein’a göre başarılı olmanın ilk adımı meraklı olmaktan geçiyor. “Benim özel bir yeteneğim yok. Sadece tutkulu bir meraklıyım. Benim asıl merak ettiğim neden herkesin aynı anda başarılı olamadığıdır. Bu nedenle sürekli başarı üzerine çalışarak yıllarımı harcadım. Merakınızın peşinden koşmak başarınızın sırrıdır.” sözleri ile tutkulu bir merakın başarı üzerindeki etkisini özetlemiştir.

2. Azimli olmak, kararlılıkla ilerlemek çok değerlidir.

D a h i y e göre sabır ve mücadele birbirini destekleyen ve harekete geçiren iki önemli unsurdur. Bu teorisini “Çok zeki olduğum için değil, sorunları çözmeye uğraşmaktan asla vazgeçmediğim için başarıyorum” sözleri ile açıklamış ve verdiği posta pulu örneği ile teorisini desteklemiştir. “Posta pulunu değerli kılan şey, gideceği yere kadar gönderdiğiniz postanın üzerinden asla çıkmamasıdır. Posta pulu gibi olun ve başladığınız işi mutlaka bitirin.”

3. An şimdidedir Şimdiye odaklanın

“Güzel bir kızı öperken düzgün araba kullanan sürücü, öpücüğe hak ettiği değeri vermiyor demektir” sözü ile bir işi iyi yapabilirsiniz ancak bir çok işi aynı anda iyi yapamazsınız mesajını veriyor. Yaptığınız işe odaklanın ve bütün enerjinizi yaptığınız işe odaklayın. Odaklanılmış enerji güçtür ve başarı ile başarısızlık arasındaki ayrımda önemli bir rol oynar.

4. Hayal Etmek Gücünüzü hatırlatır.


Hayal kurmak Pollyannacılık demek değildir. Einstein’a göre “Hayal gücü her şey demektir. Sizi bekleyen güzelliklerin bir fragmanı gibidir. Hayal gücü bilgiden bile daha önemlidir.” Steve Jobs’unda hayal gücü konusunda ne kadar arzulu olduğunu hatırlayın. Apple’ı Apple yapan -biraz iddialı olabilir ama- Steve Jobs’un hayal gücüdür. Einstein’da “Zekanın gerçek göstergesi bilgi değil hayal gücüdür” demiştir. Siz siz olun hayal gücünüzü özgür bırakın. Başarılarınızı, hedeflerinizi, amaçlarınızı hayal edin.

5. Hatalarınız öğreticidir.

Tecrübe girişimcilikteki en değerli sermayedir. Tecrübeler zaman içerisinde yapılan hatalardan çıkarılan dersler neticesinde edinilir ve asla para ile satılmaz.”Hiç hata yapmamış bir kişi, yeni bir şey denememiş demektir. Hata yapmaktan korkmayın. Hatalarınızın sayısını ne kadar arttırırsanız, o kadar başarılı olursunuz” söylemleri ile Albert Einstein’da hata yapmanın yararlarını bizler ile paylaşmıştır.

6. İçinde Olduğun Anı Yaşa

Düşünce anlamında bazen miskin olmak gerekebilir. Belkide öenmli bir dahiden duymayı beklemeyeceğiniz “Ben geleceği hiç düşünmem, nasıl olsa gelecektir!” sözünü Albert Einstein söylemiştir. Dahiye göre dünü ve ya yarını şuan değiştiremezsiniz. o yüzden anı yakalamayı unutmayın.

7.  Değer Yaratın

Özellikle girişimcilikte çok önemli bir olaydır başarılı olmak. Ancak her başarı uzun soluklu olamaz. Albert Einstein’a göre de durum böyle.”Başarılı olmaya değil, değerli olmaya çalışın. Zamanınızı başarılı olmak için değil, değer yaratmak için harcayın”. Bu sözler ünlü dehanın nasıl iz bıraktığına dair bir işaret aslında. Kalıcı değerler yaratmak zor bir iştir ve geçici başarılardan daha fazla emek ister. Ancak değer yarattığınızda kalıcı olursunuz, başarı sizi takip eder.

8. Farklı Sonuçlar Beklemeyin

“Delilik: Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir.” Her gün aynı şeyleri yaparak nasıl farklı sonuçlar almayı bekleyebilirsiniz ki? Bu açıdan bakıldığında çok mantıklı gibi görünen bu cümleyi kaçımız kendi hayatında, projelerinde uyguluyor peki? Albert Einstein’dan girişimcilik dersleri başlığını atarken bir farkındalık yaratmak istedim. Aslında belki de bu maddeye küçük bir örnek olarak değerlendirebilirsiniz. Sürekli aynı şeyleri denemek, sürekli aynı yoldan gitmeye çalışmak sizi farklı yerlere ve ya sonuçlara götürmez. Bu tezi Einstein da desteklemiş; “Hayatınızın değişmesini istiyorsanız, kendinizi değiştirmelisiniz” sözleri ona ait. Girişimleriniz için de konu aynı. Başarısız sonuçları tekrarlamamak için kendinizi değiştirmeli ve geliştirmelisiniz.

9. Bilgi Deneyimden Gelir

Daha önceki maddelerde Albert Einstein’ın söylediği hata yapın! yargısının üzerine bişeyler okudunuz. Bu yargıyı destekleyici bir başka madde ise bilgi deneyimden gelir maddesi. Dahi’ye göre; “Bilgi malumat değildir. Onun kaynağı tecrübedir. Bilgiye ulaşmanın tek yolu denemekten gelir.” Günümüzde bilgiye ulaşmak her ne kadar kolay olsa da, asıl değerli olan bilgiyi tecrübe etmektir. Yeni bir konu hakkında arama morotlarında sayısızca kaynak mevcut ancak bu kaynakların çokluğu o bilgiye herkesin sahip olduğu anlamını taşımaz. Bilginin hamalı olmayın. Kullanmadığınız teorik bilgilerden kurtulun. Pratik yapın, tecrübe kazanın. Bir konuyu tartışmak için teorik bilgi size yardımcı olabilir ve fakat bilgiyi uygulanabilir kılmanıza olanak sağlamaz.

10. Kuralları Öğrenin Ve Sonra Daha İyi Oynayın



Hayat bir oyun belki de ve bizler de oyuncularız. Her oyun gibi bu oyunun da kuralları var. Girişimcilikte bir oyun aslında. Doğru hamleler ve yanlış hamleler barındırır. Bir oyunu iyi oynamak için kurallarını iyi bilmelisiniz. “Oyunun kurallarını öğrenmek zorundasınız. O zaman herkesten daha iyi oynayabilirsiniz.” sözleri Einstein’ın iyi oyuncular arasında olduğunun bir kanıtıdır. Farkındalık bu oyunda önemlidir. Oyunun kurallarını iyi öğrenmeli ve iyi uygulamalısınız. Eksiklerinizi görün, kuralları bilin ve oyunu kendi lehinize çevirin.

28 Ağustos 2017 Pazartesi

ENERJİ MERKEZLERİMİZ  



   





Yedi adet enerji merkezimiz vardır. Çakra olarak yaygın bilinen enerji merkezlerimizin her birinde yaşamımızda var olan biri veya birilerinin var olduğunun farkındalığı bize ayna tutar.  Bedenimiz de duygularımızın aynasıdır.
                       
Her çakranın ilgili renk, ses ve bezlerinin yanı sıra rezonansa girmesini sağlayacak anahtar kelimeleri vardır. Bu referans noktalarını anlamak ve öğrenmek daha yüksek bir fiziksel denge ve şifa getirecektir.   

1.    Kök Çakra

Renk:  Kırmızı
Ses:    Lam
Bez:    Böbrek üstü bezi
Anahtar Sözcük: “Sahibim”


Omurgamızın alt kısmında yer alan kök çakramız genellikle yaşama dair, fiziksel bedenimiz, parasal ve maddi kaynaklar, aidiyet konuları, barınma isteğiyle ev alma gibi gayrimenkul gereksinimi duymanın yanı sıra beslenme, ve güvenlik gibi dünyevi konularla ilişkilidir.
Bu çakranın enerjisi bloke olduğunda veya tükendiğinde yaşamdan kopmuş gibi hissedarız.  Bu durumda kendimizi “Bugün tam olarak iyi hissetmiyorum” veya “Son zamanlarda kendim gibi hissetmiyorum” şeklinde konuşuyor buluruz. Ayrıca tükenmişlik deneyimleyebilir, aşırı halsiz ve isteksiz hissedebilir, onay ihtiyacı duyabiliriz.    


Kök çakradan sorumlu böbreküstü bezlerininim görevi, bize yaşama coşkusu ve sevinci vermektir. Ürettiği hormon adrenalindir. Yaşama coşkumuzu engelleyen olaylar ve kişiler kök çakranızda yerleşir. Bu kişi ve olayların farkına varmak ve kabul etmek oldukça önemlidir.

Yoga ve dans adrenalinizi canlı tutmak için önerilen hafif fiziksel eksersizlerdir. Ayrıca,  bedenimize saygı duymak ve dış görünüşümüze özen göstermek de son derece yararlı bir davranış olacaktır

2.    Sakral Çakra

Renk:  Turuncu
Ses:    Vam   
Bez:    Testisler,  yumurtalıklar
Anahtar Sözcükler: “İstiyorum”



Göbeğimizin iki parmak altında yer alan -  sakral çakramız - duygular, istekler, yaratıcılık ve cinsellikle ilişkilidir. Özümüzden gelen yaratımı dışa aktarılamıyorsa; sakral alanınızda enerjisel blokajlar oluşmuş demektir. . Aktif olmayan bir sakral çarka, düşük cinsel dürtüler yaşanmasına, içimize kapanmanıza ve hakkımızda başkalarının ne düşüneceği ile ilgili endişelere neden olabilir. Eğer gereğinden fazla aktif ise; o zaman da cinsel anlamda aşırılık, kıskançlık ve mülkiyetçi hissedebiliriz. Bel ağrısı, böbrek sorunları, kist, miyom gibi sağlık sorunları sakral çakranın dengesi ile ilgilidir.   .

Sakral çakramız dengeli olduğunda tutku ve heyecanla yaşamın tadını çıkarabiliriz.

3.      Solar-Plexus Çakrası

Renk: Sarı
Ses:    Ram
Bez:    Pankreas, böbrek üstü bezi
Anahtar Sözcükler: “Yapabilirim'’

Göbek bölgesi ve göğüs kafesi arasında bulunan solar-plexus çakrası güç, canlılık, öz denetim, öz saygı ve kendine güveni temsil eder. Burası bütün duyguların ve hislerin kaydedildiği enerji merkezidir. Yakınlarımıza, kendimize, yaşama gelecek konusunda güvenmiyorsak; dalak ve pankreas sorunu yaşanabilir. Kabul edemediğimiz, haksızlık olarak değerlendirdiğimiz davranışlar varsa ve kızgınlıklar yaşanıyorsa, karaciğer sorunu ortaya çıkabilir. Bunun anlamı solar plexus çakramızın dengelenmesine gerek olduğudur.    . Yaşamımızda güven sorunu yaşadığımız herkes ve her şey solar plexus çakramıza yerleşir.
Bu çakra dengelendiğinde, kendimize tam anlamıyla güvenecek ve gücümüzün farkına varacaksınız. Dengesiz olduğunda ise yargılayıcı, bir şeyleri planlayıp yarıda bırakma eğiliminde, fazla endişeli ve ruhsal olarak yorgun hissedersiniz. Ayrıca,  ülser de dahil mide, dalak ve pankreas problemleri ile sindirim sorunları sıklıkla görülür.

Bu çakrayı dengelemek için enerji çalışması önerebiliriz. Renkle tamamlanan nefes çalışmaları da yararlıdır.  Affetmek özgürleştirir, Kendimize güvenmek bizi ve bizden yansıyarak çevremizi de şifalandırır.

4.        Kalp Çakrası

Renk: Yeşil
Ses:    Yam
Bez:    Boyun altı bezi
Anahtar Kelimeler: “Seviyorum’'

Tam kalbimizin olduğu yerde bulunan kalp çakrası koşulsuz sevginin merkezidir.   Şefkat, neşe, denge,  ilişkilerde sevgiyi ve şifayı temsil eder.  Zihin / vücut ve ruh arasındaki dengeyi sağladığına inanılır.

Bu çakra, insan kalbiyle ilişkilendirilir. Bu nedenle her an neşe ve mutlulukla dolu olması önemlidir.  Burada duygular o kadar güçlü yayılır ki; meditasyon/dua anında akan  gözyaşları kaçınılmazdır. Bununla birlikte Kalp Çakrası, geçmiş kırgınlıkların, hayal kırıklıklarının ve duygusal yaraların yer bulduğu alandır.  Kalp kırıklığı,   kalp çakrası alanında blokaj oluşturur.  Enerji  çalışmalarıyla bu alana  ulaşıldığında burada yer alan  blokajlar temizlemeye  ve şifalanmaya başlayacaktır..  Affetmek enerji akışını düzenleyen oldukça önemli bir çalışmadır. Özgür kılar.

Bu alanın dengelenmesiyle geçmişe ait sorunlu duygular şifalanır. Böylece yaşamda neşe ve mutlulukla ilerleme sağlanır.  Eğer denge oluşturulamazsa; öfke, kıskançlık ve çeşitli kalp rahatsızlıkları kapımıza gelebilir.

Kalp Çaktamızı dengelemek affetmekle başlar ve affetmekle gelişir. Af biraz zaman alabilir. Gereksinim duyduğunuz kadar zaman ayırdığınıza ve niyet ettiğimizde emin olun gelen şifa enerjisi serbestçe diğer çakralarınıza da akacaktır. Yanı sıra açık havada olmak ve doğa da zaman geçirmek de bu bölgeyi dengelemenize yardım edecektir.

5.    Boğaz Çakrası

Renk:  Açık mavi
Ses:    Ham
Bez:    Tiroid
Anahtar Sözcükler:     “Rahat ve kolayca kendimi ifade ediyorum.


 Boğaz bölgesinde yer alan boğaz çakrası iletişim, ses, yaratıcılık ve duru işiti becerisiyle ilişkilidir. Öncelikle sesini kullanan yaratıcı insanların boğaz çakraları genellikle aktiftir.

Çok susturulan, haklarını arayamayan, zorla sabır göstermesi istenen insanlarda boğaz ve tiroid sorunları görülebilir.  Bir kişi ya da olay karşısında susmayı seçerek kendimizi ifade etmiyorsak, o olay ya da kişiyi boğaz çakranızı altın tepside sunuyoruz anlamına gelir.  Bu bir blokajdır. “Kelimeleri boğazına dizilmek” deyimi tam da bunu anlatmaktadır. Bu durum, boğaz ağrısı, cilt tahrişi ve kulak enfeksiyonlarına sebep olabilir. Boyun ve omuz bölgesinde gerginlik ve tutulma da görülmektedir   

Bu merkezin dengede ve aktif olması için; hem kendiniz hem de başkaları için gerçekte olmalıyız. Gerçeği konuşursak,  gerçeği işitiriz.  Yüksek sesle şarkı söylemek,  mırıldanmak ve en önemlisi söyleyecek bir sözünüz olduğunda açıklıkla söylemek uygulanması gereken davranışlardır.

6.    Üçüncü Göz Çakrası

Renk:  Parlament Mavi
Ses:    Om
Bez:    Hipofiz bezi
Anahtar Sözcükler:     “  Görüyorum”

Hakkında en çok konuşulan çakra olan üçüncü göz çakrası duru görü, önsezi ve farklı seviyelerde bilinç ile ilişkilendirilir. Burun köprüsünün hemen üzerinde iki kaşın arasında yer alır.  Bu çakra, iç rehberliğinizle ilgili yardımcı olmak amacıyla boğaz ve taç çakralarınızla yakın çalışır.  Hayal gücü çok yüksek olan kişilerde,  manevi konularla ilgili olan, medyumluk üzerine çalışan insanlarda ve aydınlanmış üstatlarda bu çakra açıktır. Kullanmak isteği kişiye bağlıdır.

Altıncı enerji merkezimiz olarak ele aldığımızda,  bu merkezin dengede olmaması durumunda; göz yorgunluğu, görme sorunları, endişe, baş ağrıları ve unutkanlıkla karşılaşılabilir.



7.    Taç Çakra

Renk: Mor
Ses:    Sessizlik
Bez:    Beyin epifızi
Anahtar Sözcükler: “Biliyorum”


 “Bin taç yapraklı lotus” veya “Işık Alıcısı” olarak da bilinen taç çakra başınızın üzerinde yer alır.  Evrenle ve yüksek bilincinizle bağlantı kurduğunuz merkezdir. Bir başka deyişle bilgelik ve spirituel iç görü ile olan bağlantınızdır. Taç çakra;  ilahi ışığın ve enerjinin alındığı ve tam ve her anlamda sağlık ve bütünlük için Aura alanımıza yayıldığı alandır.

Tepe çakramız dengede ve aktif olması bizi enerjik, kendinden emin ve güvende hissettirir. Be denge bize ışık ve enerjiyle buluşturur ve farkındalığımızı arttırır.  Dengele olmadığında ise; içe kapanma, hayal kırıklığı, depresyon, mutsuzluk hissi veya şüphecilik gelişebilir.  Bu merkez, “taç çakra“ ilham kaynağıdır. Evrensel bilgeliğin derin kaynaklarına erişmeye olanak veren enerji merkezidir. Bu merkezin kapıları tüm kadim bilgilere açıktır.

Dengede olabilmek ve kalabilmek için,  ruhumuza en uygun gelen yöntemle; Dua, meditasyon,  nefes çalışması, yoga, spirituel şifa,  akapunktur ve renk çakışmalarımdan en az biri yardımcı olabilir. Temelde inanç sistemine bağlanırız.

Kısacası kavram ve kişiler ile ilişkiler hangi duyguya bağlı ise, o duyguyu üreten endokrin bezin sorumluluk alanında enerjisel blokaj olmakta, zamanla da fiziksel rahatsızlık yaşanmasına neden olabilir. Bu durumda, her hastalığa karşı yaşamımızda en az bir kişi veya olay var diyebiliriz.

Üstesinden gelmeniz gereken her duygu için yaşamınızda görev almış kişilerdir onlar.  Yüksek bütünden baktığımızda ise en değerli öğretmenlerinizdir o kişiler. Her çakranın dolayısıyla her endokrin bezin sorumlu olduğu bir farkındalık seviyesi vardır. Bu seviyeleri    aştıkça yukarıya doğru yükselir farkındalığımız.










Çakralarımızın arındırılması ve dengelenmesi için pratik bir yol:

Duşa girdiğinizde, akan suyun şifalandırıcı beyaz ışıkla dolu olduğunu hayal edin.
Suyun altında ayakta durmaktayken sol elinizi belinizin altında - kök çakranızda tutun, sonra sağ elinizi önünüze, sakral çakranızın üzerine koyun (göbeğinizin hemen altı). Sağ elinizle saat yönünün tersine daireler çizerek enerjiyi taşıdığınızı ve tüm bu çakranızı arındırdığınızı imgeleyin. Sol elinizi başından sonuna kadar kök çakranızın üzerinde tutun.

Şimdi sağ elinizi yukarı, solar-plexus çakranıza (göbeğinizin üstüne) getirin ve bir kez daha enerjiyi saat yönünün tersine, dairesel hareketlerle hareket ettirmeye başlayın. Aynı hareketi başınızın üzerinde yer alan taç çakranıza ulaşıncaya kadar diğer çakralar için de yapmaya devam edin.

Bu basit teknik, arındırıcı ve canlandırıcı yıkanma ile üzerlerine sadece bir düşünce ve niyet koyarak enerji merkezlerinizin daha çok farkına varmanızı sağlar ve böylece çakralarınızı arındırmaya ve dengelemeye yardım eder.


Tüm Çakralar için Olumlumalar:

“Ben enerjiyim.”
“Evren ilahi ışığı içimden akıyor ve bana rehberlik ediyor.”


Sevgi ve Işıkla
Fatoş Görce  




13 Ağustos 2017 Pazar

Merhaba Dostlarım.

An itibariyle içsel rehberliğine güvenerek bireysel çalışma için bana gelen ve sonrasında deneyimlerini paylaşan danışanlarımın dönüşümlerini sizlere aktaracağım.

Ağustos 2017 – Danışan deneyimi.


“Danışanım,  yaşamında anlayamadığı bir kısmetsizlik içinde olduğundan yakınıyor ve çok düzgün bir çalışma geçmişi ve eğitimi olmasına rağmen iki yıldır istediği koşullarda bir iş bulamadığından yakınıyordu.
En büyük korkusu, muhtaç olmak ve parasız kalmaktı….

Yaptığımız çalışmada,, önce bilinçaltı kalıplarını konuştuk, bu yaşamda ,  çocukluk ve aile dinamiklerini gözden geçirdik.

Kolektif bilinçten getirdiklerine ulaşmak üzere yüksek benliğine bir yolculuğa çıktık.

Danışanımın ilk ulaştığı bilgi, bu dünyada para ve sevgi ile ilgili olumsuz deneyimler yaşadığı kişilerle birlikte kendinin ve bu yaşamdaki yakınlarından bazılarının bir taş ocağında köle olarak çalıştıklarını görmek oldu. Başlarında eli kırbaçla talimatlar yağdıran kişi ise bu yaşamda hiç sevemediği ve anlaşamadığı ve yine bu yaşamda kendi ailesine yaptıklarında dolayı nefret duygusuyla hatırladığı bir aile büyüğü olduğunu gördü..

Bu yaşamda, kendisinden herhangi bir şey yapması istendiğinde, ben kimsenin kölesi değilim,, kimse bana ne yapmam gerektiğini söyleyemez diyen danışanımın bu kaydını dönüştürmek harika bir deneyimdi. 

İlahi sistemin desteğiyle sevgi enerjisiyle bu alan şifalandı.  Aile büyükleri onurlandırıldı.   Sevgi enerjisi ışıkla yayılarak, burada hissedilen, yaşanan ve deneyimlenen karanlık aydınlığa kavuştu.


Çalışma sonrasında iki hafta gibi bir zaman geçmişti ki, danışanım istediği gibi bir iş anlaşması yapmıştı. Danışanımın teşekkürü benim için muhteşem bir şükür oldu.

İyi ki varız.  Şükürler olsun.
Fatoş Görce

Bireysel olarak çalışmak , yaşamınızda sınırlayıcı kalıplarınızı dönüştürmek, yaşam amacınızı keşfetmek ve mucize olduğunuzu fark etmek isterseniz benimle iletişime geçebilirsiniz..

Randevu için:

0532 462 08 04





Fatoş Görce Yönetici  ·  16 saat Dalai Lama kişilik testi: Budist felsefesine göre; insan beyni şemsiye gibidir, açıl...